'Enerji Tasarrufu ve Verimlilik' konulu konferansta konuşan Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal, 'Kültürümüzün arka planına ve dinimizin kurucu metinlerine baktığımızda bunlar, enerji ve kaynakların israf edilmesini engelliyor. Kısacası tasarruf, erdemden çok bir insanlık duruşudur ve kaynakları kullanırken diğer insanlar
Türkiye Verimlilik Vakfı Başkanı Cemalettin Kömürcü'nün moderatörlüğünde düzenlenen 'Enerji Tasarrufu ve Verimlilik' konulu konferans, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan, Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal ve Ankara Bilim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Demir'in katılımıyla internet üzerinden canlı yayında gerçekleşti.
Konferansın açılış konuşmasını yapan Türkiye Verimlilik Vakfı Başkanı Cemalettin Kömürcü, verimliliğin günümüzde önem kazanan bir kavram olduğunu ifade ederek, 'Özellikle içinde bulunduğumuz 21. yüzyılın ilk çeyreğinde bu konuda geldiğimiz nokta, son derece kayda değer. Verimliliği enerji kavramı ile yan yana getirdiğimizde daha çok önem kazanıyor. Çünkü ülkemiz, enerji bakımından çok zengin değil. Bu noktada enerji tasarrufu ve verimlilik kavramları üzerinde durmak istiyoruz' diye konuştu.
Enerji tasarrufu ve verimliliğinin temel niteliğinin, sürdürülebilir olması olduğunu vurgulayan Ankara Bilim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Demir de, 'Enerji tasarrufunu ve verimliliğini sağlamak için yapılan uygulamalar var. Örneğin, ürünlerin enerji yıldızı etiketiyle piyasaya sürülmesiyle 430 milyar dolara varan bir tasarruf sağlandığı gibi karbon emisyonunu dengelemek ve azaltmak için de bir takım çalışmaların olduğunu söyleyebiliriz' şeklinde konuştu.
'Enerji tasarrufunun en büyük itici gücü korkudur'
Enerji tasarrufunun en büyük itici gücünün korku olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Yavuz Demir, 'İnsanlık, kaynakların tükenebileceğini realize etmiş durumdadır. Tüm dünyada Kovid-19'un maliyetini düşünün. İnsanlık, bilim ve teknolojide geldiği noktaya rağmen ilkel dönemlerde hissettiği çaresizliği hissetti. Bunun arkasındaki felsefeyi dikkatle kurgulayarak enerji verimliliği politikasının oluşturulmasını ve sürdürülebilir olması gerektiğine inanıyorum' ifadelerini kullandı.
Uluslararası Enerji Ajansı'nın, enerji verimliliği konusunda yürüttüğü projeler hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Demir, kreatif sektörlerde yapılacak faaliyetlerin, ülkemizin verimlilik sürecine katkı sunacağını dile getirdi.
'Kaynakların tükenebileceği korkusunu gelecek için değil şimdi yaşıyoruz'
Enerji tasarrufu ve verimlilik kavramlarını kültürel açıdan değerlendiren OMÜ Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal ise, 'Kültürümüzde tasarruf kavramı, mülkün korunmasıyla ilişkilendirilir. Ancak günümüzde tasarruf, erdem olmaktan çok bir zorunluluk haline geldi. Çünkü Rektör Hocamızın da belirttiği gibi kaynakların tükenebileceği korkusunu gelecek için değil şimdi yaşıyoruz. Şu an suyun tükendiğini konuşuyor; çevrenin kirletildiğini, tahrip edildiğini görüyoruz' sözlerine yer verdi.
'Tasarruf, erdemden çok bir insanlık duruşudur'
Kültürümüzde tasarrufla ilgili orta çıkan kavramlara değinen Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal, 'Tasarrufla ilgili cimrilik ve israf olarak tanımladığımız birbirinin zıddı iki kavram var. Bu ikisinin ortası da gerektiği kadarını kullanmak anlamına gelen itidal kavramı. Dolayısıyla söz konusu enerji ve kaynaklarımızsa, bizim bu kavramların neresinde olduğumuz önemli. Geldiğimiz noktada tasarruf etmenin, zengin ya da fakir fark etmeksizin toplumun her kesimi için bir kültüre dönüşmesi gerekiyor. Enerji tasarrufu ve verimliliği için projeler ve yasal düzenlemeler yapılmalıdır ancak bu sorunun çözümü kültür üzerinden olacaktır. Bu konuda bir kültür oluşturulursa, yaşam şekline dönüştürülürse, medeniyet algısında yerini alırsa çözüm sağlanır. Kültürümüzün arka planına ve dinimizin kurucu metinlerine baktığımızda bunlar, enerji ve kaynakların israf edilmesini engelliyor. Kısacası tasarruf, erdemden çok bir insanlık duruşudur ve kaynakları kullanırken diğer insanları da düşünmek artık bir zorunluluktur. İhtiyaçtan fazlasını kullanmanın toplum tarafından kınanacak bir davranış olarak görülmesi tasarrufa katkı sağlayarak israfın önüne geçecektir' değerlendirmesinde bulundu.
'İklim krizi Kovid-19'dan çok daha önemli ve kalıcı bir küresel sorun'
Enerji tasarrufu ve verimliliğinin, geniş kapsamlı bir kavram olduğunu ifade eden Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan da, 'Şu an dünyayı tehdit eden Kovid-19, en önemli küresel sorun olarak görülse de aşının bulunmasıyla yakın zamanda hayatımızdan çıkacak. Ama hayatımızdan çıkmayacak çok daha önemi bir küresel sorun olan iklim değişikliği, önemini daha da arttırarak iklim krizine dönüşmüş durumda. İnsan eliyle gerçekleşen bu sorunu çözmek için de enerji tasarrufu ve verimliği ile ilgili tüm kavramları ortaya koymak, Yavuz Ünal Hocamız ifade ettiği gibi insanlık duruşunu sergilemek zorundayız. Bu konuda önceden çalışma yapmak ve önlem almak oldukça önemli' dedi.
Hükümetin enerji tasarrufu ve verimliliği hususunda yaptığı çalışma ve projeler hakkında da bilgi veren Çiğdem Karaaslan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'bağımsız enerji, güçlü Türkiye' stratejisiyle yola devam ettiklerini belirtti.
'Yenilenebilir enerji üretiminde Avrupa'da 6. dünyada 13. sıradayız'
Enerjinin; büyüme unsuru, ulusal güvenlik ve insan kaynağı meselesi olduğunu söyleyen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Karaaslan, 'Türkiye'de atılan en önemli adımlardan biri de enerji verimliliğiyle başlayan süreç. Aynı zamanda yenilenebilir ve değerli enerjinin kullanılmasıyla 2020 yılının ilk yarısında toplam elektrik üretiminin yarısından fazlasını, yenilenebilir enerjiden elde ettik. Bu konuda Avrupa'da 6. dünyada ise 13. sıradayız. Bu başarıyı da çok kısa bir zamanda elde ettik. Yenilenebilir enerjiyi kullanırken de iki boyutlu düşünüyoruz. Birincisi çevreye duyarlı olması, ikincisi de sürdürülebilir olması. Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının, çevre dostu sürdürülebilir stratejilerle toplum tarafından tercih edilmesini ve toplumun bu konuda bilinçlenmesini amaçladık. İki yıl önce paylaştığımız ulusal enerji tasarrufu eylem planıyla da 2023 yılına kadar yüzde 14 enerji tasarrufu sağlamayı hedefliyoruz' diye konuştu.
'İklim krizi, iklim mültecileri krizini doğurabilir'
İklim krizinin sonucu olarak iklim mültecileri krizinin de yaşanabileceğine dikkat çeken Çiğdem Karaaslan, hükümetin kuraklıkla mücadele ve iklim değişikliğiyle ilgili çalışmalarını yakında kamuoyuyla paylaşacağını belirterek uluslararası camiaya da Türkiye'nin iklim değişikliği modelini tanıtacaklarını açıkladı.
Emine Erdoğan'ın öncülüğünü yaptığı Sıfır Atık Projesi'ne de değinen Karaaslan, 'Bu proje kamuda ve özel kurumlarda hızla yayılıyor. Evsel atıkların dönüşümü için de en kısa zamanda bir çalışma yapılacaktır. Çevre Ajansının kurulması da atık yönetiminin kolaylaşması açısından oldukça önemli' şeklinde konuştu.
Genel bir değerlendirme ve iyi dileklerin ardından konferans sona erdi.