Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasını sürdürüyoruz'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Milletten demokrasinin kuralları ile alamadıkları yetkiyi, eskiden olduğu gibi gaspla kendilerine takdimini bekleyenler kusura bakmasınlar daha çok beklerler' dedi
AK Parti 7. Olağan Sakarya, Yalova, Kırklareli, Edirne ve Çanakkale İl Kongrelerine canlı yayınla bağlanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, korona virüse karşı yapılan aşılama çalışmalarında bugün 1 milyonun aşıldığını söyledi.
'Hak olan davada zafer de muhakkaktır'
Siyasette hizmet mücadelesinin bir bayrak yarışı gibi olduğunu, her kademede görevlerin, unvanların elden ele geçerek aynı menzile doğru ilerlemeye devam edildiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Belde, il, ilçe, kadın kolları, gençlik kolları yönetimlerinde vazifelerine devam eden kardeşlerimizin yanında yeni görev üstlenen kardeşlerim de var. Bundan sonraki il kongrelerimizde de aynı şekilde görev değişiklikleri mutlaka olacaktır. Davası Hak olanın yardımcısı Hak'tır. Hak olan davada zafer de muhakkaktır, bu anlayışla bu kutlu çatı altında görev yapmış her bir kardeşime şükranlarımı sunuyorum. Kuruluşundan bugüne tüm teşkilatlarımızda görev almış kardeşlerime teşekkür ediyorum. Kendini AK Parti ailesinin bir ferdi olarak hisseden herkese gönlümüz de kapımız da partimizin tüm kademeleri de sonuna kadar açıktır, açık kalacaktır. AK Parti 83 milyon vatandaşımızın tamamını kucaklayacak gönül genişliğine, hizmet şevkine, mücadele azmine sahip bir partidir. Unvanı olsun veya olmasın, herkesin davamıza yapacağı bir katkısı mutlaka vardır. Teşkilatlarda görev alacak arkadaşlarımda bu büyük potansiyeli harekete geçiren dirayeti ve engin gönüllülüğü göstermelerini istiyorum. Milletin kurduğu, milletin yaşattığı, milletimizin hizmetkarı olan partimize yakışan, sahada ülkemizdeki her bir bireyin desteğini alacak seviyeye ulaşmaktır. İnşallah hep birlikte bunu başaracağız. Günün 24 saati, yılın 365 günü çalışarak AK Parti'nin milletimizin umutlarına, beklentilerine, hayallerine layık şekilde faaliyet göstermesini temin edeceğiz. Türkiye'yi yeniden eski kriz, kaos, baskı ve sefalet günlerine döndürmenin hesaplarını yapanlara meydanı asla bırakmayacağız' diye konuştu.
'Biz milletimizin karşısına 18 yıllık hizmet ve eser müktesebatımızla çıkıyoruz'
Türkiye'nin bu günlere kolay gelmediğini, bin yıldır üzerinde yaşadığı topraklarda elde edilen her kazanımın gerisinde milyonların alın teri, emeği ve azmi, milyonların kanı olduğunu söyleyen Erdoğan, 'Malazgirt'ten bu güne millet olarak mücadelesiz geçen tek bir günümüz yoktur. Aradan bin yıl geçse de hala bize bu vatanı yakıştıramayanlar, çok görenler olduğunu biliyoruz. Bir asır önce milletimizi Çanakkale'de bu topraklarda izi kalmayacak şekilde silmeye çalışanlara verdiğimiz cevabı hala hazmedemeyenler olduğunu biliyoruz. Dört bir yandan işgale uğramış, ordusu ve meclisi dağıtılmış, nefes yolları tıkanmış, Anadolu'da yakılan ve zafere ulaşan istiklal ateşinden canı yananların hala aynı hayalin peşinde olduğunu biliyoruz. Rahmetli Menderes'in öncülüğünde geçtiğimiz, milletin değerlerine dayalı çok partili siyasi hayatla birlikte ellerinden kayıp giden tek parti faşizmine hala özlem duyanlar olduğunu biliyoruz. Rahmetli Özal'ın Türkiye'yi dünyanın itibarlı ve seçkin ülkeleri arasına sokmak için başlattığı reformları kabullenemeyenlerin yaşadıkları savrulmaları da biliyoruz. Nihayet, AK Parti'nin 18 yıllık iktidarında Türkiye'yi demokraside ve ekonomide getirdiği seviyeyi görmemek için gözlerini kapatanları, kulaklarını tıkayanları, kalplerini karartanları da biliyoruz. AK Parti'nin bugün Türkiye'nin 81 vilayetinin 973 ilçesinin bin 389 belediyesinin, 42 bin mahalle ve köyünün istisnasız her karışında yatırımlarının, eserlerinin izi olduğu gerçeğinin üzerini örtmeye çalışanları da biliyoruz. Ana karnındaki çocuktan okula giden evlatlarımıza, çalışanlarımızdan ömrünün son demlerindeki büyüklerimize kadar getirdiğimiz hizmetlerden hayatının her alanında her an faydalanmayan tek bir kişi bulamazsınız. Vesayetin, terör örgütlerinin, darbecilerin ve bu melanetleri ülkenin başına saranların oyunlarını boşa çıkartarak, tuzaklarını bozarak, büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasını sürdürüyoruz. Yıllarca iktidarı sandıkta değil de perde gerisinde yazılan senaryolarda kendilerine biçilen roller üzerinde elde etmeye çalışanların milli irade düşmanlığının sebebi işte budur. Milletten demokrasinin kuralları ile alamadıkları yetkiyi, eskiden olduğu gibi gaspla kendilerine takdimini bekleyenler kusura bakmasınlar daha çok beklerler. Yakın tarihimizin en köklü yönetim reformunu yaparak, milli iradenin üstünlüğünü tahkim ederek, inşallah bu yolu tamamen kapattık. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde milletin yarısından fazlasının desteğini alamayan hiç kimseye artık ülkenin yönetimi teslim edilemez. Milletin gönlüne girmenin yolu da onun değerleriyle barışık olmaktan, ona umut vermekten, program ve projeleri ile göz doldurmaktan geçiyor. Biz milletimizin karşısına 18 yıllık hizmet ve eser müktesebatımızla çıkıyoruz. Bununla yetinmiyor, 2023 hedeflerimizle çıkıyoruz. Onunla da yetinmiyor, 2053 vizyonumuzu, 2071 hayallerimizi konuşuyoruz. İçinden geçtiğimiz şu dönemde sadece salgınla mücadele etmekle kalmıyor, Türkiye'yi küresel, siyasi ve ekonomik sistemin en üst seviyesi çıkartmanın hazırlıklarını yapıyoruz. Varsa bizimle bu konularda rekabet edebilecek birileri onlarla her türlü yarışa hazırız. Buna karşılık yalan ve iftira üzerine kurulu, anlamsız polemiklerle ülkenin vaktini, milletin enerjisini heba edenlere eyvallahımız olmayacaktır. Milletimize saygımız gereği yalanlarını ve iftiralarını ortaya sürerken asıl gündemimizden asla kopmayacağız. Kendi partileri içindeki taciz, tecavüz, hırsızlık, ahlaksızlık skandalları ile yüzleşmeyenlere milletimizin ilk seçimde ağır bir ders vereceğini Cumhur İttifakı olarak bugünden görüyor ve buna inanıyoruz. Bunları kendi karanlıkları ile kendi çirkinlikleri ile baş başa bırakıyoruz. Biz Türkiye'nin gelişmesi ve kalkınması için yeni projelerin, yeni açılışların, yeni başlangıçların heyecanını ve sevincini yaşamaya devam edeceğiz. Mesela bu hafta sonu Diyarbakır'da 3 barajın ve 1 içme suyu tesisinin açılışını, İstanbul'da bir firkateynimizin denize indirme törenini, Elazığ'da deprem konutlarının anahtar teslimini yapacağız. Ülkemizin dört bir yanında her gün yeni projelerin, yeni hizmetlerin temeli atılıyor veya açılışı gerçekleştiriliyor. Çünkü Türkiye'nin boş laflara, kuru gürültülere, sahte heyecanlara değil, işte böyle gerçek icraatlara ihtiyacı var' şeklinde konuştu.
Erdoğan, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
'Geçmişten bugüne kendimizi muhasebeye tabi tuttuğumuzda karşımıza çıkan manzara acısıyla, tatlısıyla, iyisiyle, kötüsüyle sadece partimizin değil, bu ülkenin tamamının hikayesini anlatıyor. Hatırlayınız, 3 Kasım 2002'de 'yakın ışıkları, Türkiye aydınlansın' demiştik, 28 Mart 2004'te 'yerel kalkınma başlıyor' demiştik, 22 Temmuz 2007'de 'durmak yok, yola devam' demiştik, 29 Mart 2009'de 'işimiz hizmet, gücümüz millet' demiştik, 12 Haziran 2011'de 'istikrar sürsün Türkiye büyüsün, hedef 2023' demiştik, 30 Mart 2014'te 'daima millet, daima hizmet' demiştik, 7 Haziran 2015'te, 'onlar konuşur, AK Parti yapar' demiştik, 1 Kasım 2015'te, 'sen ben yok, Türkiye var' demiştik, 24 Haziran 2018'de 'vakit Türkiye vakti' demiştik, 31 Mart 2019'de 'memleket işi gönül işi' demiştik, inşallah 2023 seçimlerinde milletimizin karşısına çok daha büyük bir vizyonla, çok daha büyük bir heyecanla çıkacağız, çünkü biz Cumhur İttifakı'yız, çünkü biz AK Parti'yiz, çünkü biz milletin bağrından çıkmış ve sadece millete borcu olan bir hareketiz. Çünkü biz mağdurların ve mazlumların umudu Türkiye'yiz. Milletimizle birlikte yazacak daha çok başarı hikayemiz var.'
Erdoğan, konuşmasının sonunda korona virüse karşı yapılan aşılama sayılarına ilişkin bilgiler verdi:
'Daha 1 hafta geçmeden aşılanan vatandaşlarımızın sayısı biliyorsunuz neredeydi, ama bugün son rakamı aldım, şuan itibariyle 1 milyonu aştık. Bizler için çok kıymetli olan sağlık çalışanlarımız, başlayan ve başarılı bir şekilde devam eden aşı programımıza inşallah kademeli olarak tüm vatandaşlarımızı dahil edeceğiz. Rabbimden önce ölenlerimize rahmet, hastalarımıza şifalar diliyorum. Bu korana virüs belasından Rabbim bizleri 'Ya Hafız' ismi şerif-i hürmetine muhafaza eylesin, tam anlamıyla inşallah bundan kurtulmak için gece gündüz çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu süreçte aşılanmış olsak ta olmasak ta önlemlere riayet edelim. TMM diye ifade ettiğimiz temizlik, maske, mesafe ilkelerine riayet edelim. Devlet-millet dayanışmasıyla sabırla, kararlılıkla bu zorlu süreci beraberce aşacağımıza inanıyorum. Asla zorlama yok, her şey öz güven ve kendi şahsi tasarrufuna dayalı.'